ANA SAYFA

28 Mart 2010 Pazar

kayıp kıta mu !!! (1)

Mu kıtası ile BATI kültürü ilk defa JAMES CHURCHWARD ile tanışmıştır. Bu bilgi hemen her yerde karşınıza çıkacağından detayları yazmayacağım. Ancak bilinen tüm bilgilerin sadece BATI kültürlerinin sahip olduğunu düşünmek ne kadar acizliktir ki MU kıtası gibi pek çok bilgiyi bazı medeniyetler epey iyice tanırken BATI kültürleri bu bilgiyi 1900 lü yılların başında öğrenmişlerdir. Başka konularda olduğu gibi bu bilgiyi de sonradan öğrendiklerinde ilk ve en  kolay yolu seçerek İNKAR etmişlerdir. Her zaman olduğu gibi bu konuda da en doğru yaklaşım akıl ve mantıklı bir bakış açısıyla olaya bakmak olmalıdır.

Batı kültürlerine göre ilk insansı varlıklar 200.000 yıl kadar önce ortaya çıkmıştır. (karbon 12 ve karbon 14 testlerine göre. Bu konuya daha sonra değinmek isterim.) Madem 200.000 yıldır tarih sahnesinde İnsanlar vardı, neden 196.000 yıl bekleyip bir anda tarihe izler bırakmaya başladılar. Burada sanırım modern bilim kendisi ile çelişiyor. Modern bilimin kabul ettiği tek şey yazılı bilgilerdir. Ancak üzücü olan durum da şudur ki, zaten Mu ve Atlantis kıtası ile ilgili pek çok yazılı belge bulunmuş ve okunarak deşifre edilmiştir. Örneğin Platon'un kitapları, Maya piramitlerinde yazan yazıtlar. (Batı ülkelerimizin anısına...) Eski Tibet NACAAL tabletleri vs. Ama sanırım bunlar BATILI ULEMALAR için yeterli olamadı.

Olayı bir de Dini bilgiler doğrultusunda düşünürsek; 3 büyük Dine göre ilk insan olarak Hz ADEM kabul edilmektedir. (dinlere göre ismi değişse de!) Eğer ilk insan Hz ADEM se, arkeolojik kazılarda bulunan insansı varlıklar Hz ADEM'in çocukları olabilir mi? Olaya Dini bilgiler ışığında baktığımızda bu saçma sapan fikirleri kesinlikle kabul edemeyiz.

Ama modern bilim, elindeki bulgulara göre oluşturduğu bilgiyi, insanlara dayattığı bilginin gerekçelerini açıklamakta sıkıntılar yaşamaktadır. Bulguların kaç yıllık olduğunu hesaplarken kullandığı karbon testlerinin doğrulğunu bize dikte ederken, aynı zamanda karbon testlerinin 3000 yıldan sonra anormal sapmalar yaptığını da itiraf etmekten geri kalmıyor. Bu durum bizi kandırmak anlamına gelmiyor mu?

CHURCHWARD'ın heyecanla bahsettiği tarihsel süreci hemen hemen hiç bir sebep göstermeden inkar etmeye başladılar. Çünkü, şu an bize hatta çocuklarımıza öğrettikleri tarih, onların işine gelen bir tarihsel gelişim süreciydi. Tıpkı TÜRK'lere BARBAR denmesi gibi bir öğretiydi.

En nihayetinde MU KITASI ve ATLANTİS gibi kıtaların bir zamanlar var olduğu ile ilgili tezleri kabul etmeyecekseniz bile bunun gerçekten mantığınıza uygun bir açıklaması olması gerekir.

Bu konuyla ilgili yazmaya devam edeceğim...

22 Mart 2010 Pazartesi

merhaba

Heyecanlandım şimdi durduk yerde. En sonunda kendime bir blog oluşturdum...